"Balkonlardan yardım çığlıkları atıyorlardı"
"Bir baba çocuklarının üstüne yatarak tüm ağırlığı üstüne almıştı"
"Hayatını kaybedenler yollara dizildi"
"Bağırışlar bitti, sessizlik başladı"
İki yıl önce 6 Şubat tarihinde, merkez üssü Kahramanmaraş olmak üzere Hatay, Gaziantep, Şanlıurfa, Adana gibi illerde de hissedilen depremin afetzedesi gazetemize konuştu. Depreme memleketi olan Hatay’da yakalandıklarını belirten M.D, deprem anında sarsıntının şiddetinden dolayı koridorda ilerleyemediklerini, yatak odasına geri gittiklerini belirtti. Bir şekilde apartmandan çıktıktan çok kısa bir süre sonra da apartmanın çöktüğünü belirten M.D, deprem sırasında, sonrasında ve Lüleburgaz’a geldikten sonraki süreçleri ve yaşadıkları zorlukları anlattı.
İki yıl önce 6 Şubat 2023 tarihinde, merkez üssü Kahramanmaraş olmak üzere Hatay, Gaziantep, Şanlıurfa, Adana gibi illerde de hissedilen depremin afetzedesi gazetemize konuştu.
Depreme memleketi olan Hatay’da yakalandıklarını belirten M.D, sarsıntının şiddetinden dolayı koridorda ilerleyemediklerini, yatak odasına geri gittiklerini belirtti. M.D, eşi A.D ve 1 yaşındaki çocuğu ile birlikte bir şekilde apartmandan çıktıktan çok kısa bir süre sonra da apartmanın çöktüğünü belirtti.
Apartmandan çıktıktan sonra kış soğuğunda saatlerce yağmur altında kaldıklarını belirten M.D, zamanla vücudunun uyuştuğunu, eşi ve çocuğu ile birlikte orada öleceklerini düşündüğünü söyledi.
Dışarıda kaldıkları birkaç günü “can pazarı” olarak nitelendiren M.D, hayatını kaybeden insanların yollara dizildiğini, insanların yardım çığlıklarının ardından çok uzun bir sessizliğin başladığını aktardı.
Sığındıkları okul bahçesinde bir şekilde hayatta kaldıktan sonra yine Hatay’da yaşayan teyzesinin yanına gittiklerini belirten M.D, orada da kimseye yük olmak istemeyip devletin bölgeden insanları tahliye ettiği araçlarla Lüleburgaz’a geldiklerini kaydetti.
Lüleburgaz’a geldikten sonra da türlü zorluklarla karşı karşıya kaldıklarını aktaran M.D, ev sahiplerinin kendilerine pek yardımcı olmak istemediğini, fakat yine de bir ev bulup hayatlarını sıfırdan kurmaya çalıştıklarını söyledi.
“İKİ ADIM İLERİ ATIP BEŞ ADIM GERİ GİDİYORDUK”
Sarsıntının çok şiddetli olduğunu belirten 34 yaşındaki 1 çocuk annesi Hataylı depremzede M.D; “Depremin gecesinde içim huzursuzdu. Gece yüksek bir ses ve gürültüyle kalktım. Kafamı dışarı çevirdim ve deprem olduğunu fark ettim. Eşimi uyandırdım deprem olduğunu söyleyerek ve eşim hemen panikle kalkıp üstünü giydi. Eşim çocuğu al diye seslendi ve hemen çocuğumu kolundan tutup odadan çıktık, koridora kadar ilerledik fakat öyle bir sarsıntı vardı ki biz kendimizi geri yatak odasında bulduk. Bir daha çıkmayı denedik yine olmadı. İki adım ileri atıp beş adım geri gidiyorduk. Sarsıntının şiddetini öyle tarif edebilirim.
Çocuk kucağımda ve kendisine sıkıca sarıldım, olur da cam parçası koparsa kendisine gelmesin diye. Sonra son bir gayretle koridordan koştuk ve geçmeyi başardık. Tam o sırada da yukarıdaki avize düştü hemen arkamızdan. Evin kapısına yaklaştığımızda deprem hafifledi ve biz hemen koşmaya başladık” dedi.
“ÇEVRE APARTMANLAR TAMAMEN YOK OLMUŞTU”
Herkesin kendileri gibi şanslı olmadığını belirten M.D; “Ayağımıza ayakkabı ve terlik bile almadık. Kapıya ulaştığımızda kapıyı açamadık, sıkışmıştı. Bazı komşularımız evlerinin duvarlarını balyozla kırarak evden çıktılar. Duvarlar hep düşmüştü, çatlaktı. O yüzden kolay kırmışlar duvarı.
Apartmanın arka tarafı çökmüştü, ön tarafta çökmek üzereydi. Bir şekilde kapıyı açtık ve dışarı çıktık. Dışarı çıkınca komşularımızı gördük. Kafaları yarılmıştı, yaralanmışlardı. Biz apartmanın dışına çıkıp biraz uzaklaştığımız anda apartman yerle bir oldu. Birkaç saniye vardı arada. Çevre apartmanlar tamamen yok olmuştu.
Bir tane karı koca bizim gibi apartmandan dışarı koşarken apartman çökmüş ve kapı eşiğinde göçük altında kalarak vefat etmişler. İki saniye ile hayatlarını kaybettiler. Biz çok şanslıydık” ifadelerini kullandı.
“BAĞIRIŞLAR BİTTİ, SESSİZLİK BAŞLADI”
İnsanların yan yatan binalarda bulunan evlerinin balkonlarına bebeklerle çıkıp yardım çığlıkları attığını belirten M.D; “Biz sokağa çıktıktan sonra deprem durmadı. Okul vardı evimizin yanında ve bahçesi çok genişti. Çocuklarımızı aldık ve o bahçeye sığındık. Yağmur yağıyordu ve sabaha kadar su altında ıslandık o Şubat soğuğunda.
Çevrede tek tük yıkılmayan apartman kalmıştı fakat hepsi yıkılmak üzereydi, yan yatmışlardı. İnsanlar balkonlara çıkmış, ellerinde yeni doğan bebekleri ile “yardım edin, bizi çıkarın” diye bağırıyordu. Bir çocuk vardı, kardeşi ile kurtulmuşlardı ve ekmek arıyordu kardeşini doyurmak için fakat kafası yarıktı. İnsanların kopmuş uzuvları her yerdeydi. O son kalan binaların da hepsi yıkıldı ve bağırışlar bitti, sessizlik başladı” açıklamalarında bulundu.
“EV SAHİPLERİ YARDIMCI OLMAK İSTEMEDİ”
Lüleburgaz’a geldikten sonra ev aradıklarını fakat çoğu ev sahibinin kendilerine yardım etmek istemediğini belirten M.D; “Hiçbir şey kalmamıştı ortada, Hatay diye bir şey yoktu. Biz bir şekilde eşimin teyzesine ulaştık. Hatlar çekmediği için o da zordu. Gelin burada kalın dediler bizde gittik ve iki gün orada kaldık. Sonra bize devletin başka illere araba kaldırdığı haberi geldi ve biz kimseye yük olmak istemediğimiz için o arabalarla Lüleburgaz’a geldik.
Lüleburgaz’a geldikten sonra eşimin bir arkadaşında kaldık 15 gün civarı. Eşyamız, kıyafetimiz, hiçbir şeyimiz yoktu. Tokilerde depremzedelere yer verildiğini duyduk o zamanlarda. Biz de başvurduk fakat sanırım gelecek insan sayısı dolduğu için alınmadık. Kiraya çıkalım dedik, eşim ve arkadaşı günlerce ev aradı fakat dediğim gibi kıyafetimiz bile yoktu ve bizden istedikleri kiralar çok fazlaydı.
İstedikleri kirayı yine verebilirdik fakat o an verecek gücümüz yoktu. Depremzede olduğumuzu, 3-4 ay sonra kira ödeyemeyecek durumda olduğumuzu anlattık, insanlar birbirlerine bu gibi durumlarda yardım etmeli fakat buradaki ev sahipleri bize bu konuda pek yardımcı olmak istemediler. Kendi tercihleri, asla art niyetle söylemiyorum. Sadece yaşadıklarımız bunlardı” ifadelerini yer verdi.
YARDIM ETMEYENLER KADAR EDENLER DE VAR
Kendisine yardım eden herkese çok teşekkür eden M.D; “En sonunda şu an kaldığımız yerin sahibi bizden 4-5 ay kira istemeyeceğini söyledi. Biz söylemeden bu teklifi yaptı ve sevindik. Eşimin arkadaşının çeşitli mesleklerden başka arkadaşları da vardı. Evin badanasını boyalarını alarak onlar yaptı. İkinci el eşyalar buldular bize ve başımızı sokacak bir evimiz oldu. Allah hepsinden razı olsun.
Bize Atatürkçü Düşünce Derneği Lüleburgaz Şubesi Başkanı Hatice Kılıçarslan ve CHP Lüleburgaz İlçe Kadın Kolları’nın çok yardımı oldu. Bize kendileri ulaştılar ve ihtiyaçlarımızı karşıladılar. Hepsini sessiz sedasız yaptılar ve bizim toparlanmamıza yardımcı oldular. Onlara da çok teşekkür ederiz.
Her şeye sıfırdan başladık burada, eşim çalışıyor ve çocuğumuz şu an 3 yaşında, bende çocuğumuza bakıyorum. Okula gideceği zamanlar yaklaşıyor ve o zamanlar gelene kadar kendimizi toplamaya çalışıyoruz. İnşallah düzlüğe çıkacağız. Çok şükür hayattayız” diyerek sözlerini noktaladı.
コメント