“Trakya’da arazi toplulaştırması istemiyoruz”
Mecliste basın açıklaması yaptılar
2 yıl önce, Cumhurbaşkanı kararnamesiyle, Pınarhisar ilçesi ve çevresinde arazi toplulaştırması yapılmasına karar verilmiş, ardından da Lüleburgaz'a bağlı 12 köyde "Zorunlu arazi toplulaştırması" kararı alınmıştı.
Bu durum bölge çiftçisinin tarım arazilerinin ufalması, yer değiştirmesi gibi konulara neden olurken, büyük şirket ve kişilerin kollandığı iddialarını beraberinde getirmişti.
Yaşanan süreç ile ilgili "Zorunlu Arazi Toplulaştırması” iptal edilsin diyen çiftçiler karşı dava açmıştı.
Kurulan “Toprağıma Dokunma Platformu” üyeleri ile Pınarhisar ve Lüleburgaz köy muhtarları sürecin takipçisi olmak için dün Ankara’ya gidip meclisten basın açıklaması yaparak duruma tepki gösterdi.
2 yıl önce, Cumhurbaşkanı kararnamesiyle, Pınarhisar ilçesi ve çevresinde arazi toplulaştırması yapılmasına karar verilmiş, ardından da Lüleburgaz'a bağlı 12 köyde "Zorunlu arazi toplulaştırması" kararı alınmıştı.
Bu durum bölge çiftçisinin tarım arazilerinin ufalması, yer değiştirmesi gibi konulara neden olurken, büyük şirket ve kişilerin kollandığı iddialarını beraberinde getirmişti.
Yaşanan süreç ile ilgili "Zorunlu Arazi Toplulaştırması” iptal edilsin diyen çiftçiler karşı dava açmıştı.
Kurulan “Toprağıma Dokunma Platformu” üyeleri ile Pınarhisar ve Lüleburgaz köy muhtarları sürecin takipçisi olmak için dün Ankara’ya gitti.
Burada gerçekleşen duruşmaya katılan heyet, savcılık tarafından verilen “Ziraat fakültesi ve ilgili kurumlardan oluşturulacak bilirkişi heyeti rapor hazırlamadan karar verilemez” kararı sonrası Danıştay’dan da bu yönde karar bekliyor.
MECLİSTE BASIN AÇIKLAMASI YAPTILAR
Bölgeden Ankara’ya giden heyet Türkiye Büyük Millet Meclisi salonunda basın açıklaması yaptı.
Basın açıklamasını Trakya “Toprağıma Dokunma Platformu” sözcüsü Cengiz Atlı okudu.
Basın açıklamasında CHP Kırklareli Milletvekili Fahri Özkan, Vize Belediye Başkanı Ercan Özalp, Trakya “Toprağıma Dokunma Platformu” adına Pınarhisar ile Lüleburgaz köylerinden 12 muhtar ve aza, Platform Sözcüsü Cengiz Atlı, Lüleburgaz Ziraat Odası Başkan Vekili Ünal Çetin, Lüleburgaz Belediyesi Meclis üyesi Recep Ay ve Pınarhisar Belediye Meclis üyesi Mustafa Uz yer aldı.
Atlı burada yaptığı açıklamada, gıda güvenliği için ve sürdürülebilir çiftçi tarımı için, Trakya’da arazi toplulaştırması istemediklerini bir kez daha belirtti.
2 yıl önce başlayan sürecin çiftçinin yararına değil zararına olacak şekilde uygulandığını iddia eden Atlı, “2 yıl önce Cumhurbaşkanı kararnamesiyle, Kırklareli ili Pınarhisar ilçesi ve çevresinde arazi toplulaştırması yapılmasına karar verildi. Ardından da Lüleburgaz'a bağlı 12 köyde "Zorunlu arazi toplulaştırması" kararı alındı.
Bu sebeple, Cumhurbaşkanlığı'nın Arazi Toplulaştırma Kararına karşı Pınarhisar'a bağlı Dere ve Orta mahallesi ile Ataköy, Osmancık, Erenler, Tozaklı, Poyralı, Cevizköy ve Kaynarca'da yaşayan yurttaşlar olarak 8 Temmuz 2022 tarihinde Danıştay’da iptal davası açtık.
Ve Lüleburgaz'a bağlı Ceylanköy, Hamzabey, Eskitaşlı, Yenitaşlı, Hamitabat, Çeşmekolu, Tatarköy, Celaliye, Ertuğrulköy, Karaağaç, Emirali ve Sakızköy'de 7 Ekim 2023 tarihinde Cumhurbaşkanı kararnamesi ile "Zorunlu Arazi Toplulaştırması " kararı alındı. Bu kararın da iptali için Danıştay'da dava açtık. Cumhurbaşkanı Kararnamesinin iptalini istiyoruz.
Bu süreçte yüzlerce itiraz dilekçesini Kırklareli İl Tarım müdürlüğüne teslim ettik. İtirazımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Arazi toplulaştırmasının tarımsal üretimde verimliliği arttırma amacıyla uygulandığını söylüyorlar. Tam tersine, arazi toplulaştırma uygulaması kararı, biz üreticiler için değil bir kısım nüfuslu şirket için alındı. Bölgede tarım ve hayvancılık yapan yurttaşlar olarak arazi toplulaştırmasına itiraz ediyoruz.” dedi.
“BİZİM NE BÖYLE BİR İHTİYACIMIZ NE DE BÖYLE BİR TALEBİMİZ VAR”
Bizim ne böyle bir ihtiyacımız ne de böyle bir talebimiz var diyerek açıklamasına devam eden Cengiz Atlı, “Ülkemizde ve dünyada gıda krizinin yaşandığı bu günlerde, tarım alanlarının tamamen şirketlerin eline geçmesini kabul etmiyoruz. Şirketlerin karı için değil, halkın sağlıklı beslenmesi için tarım ve hayvancılık yapmak istiyoruz.
Açlık tehlikesi artarken, kamu yararı taşımayan, yalnızca şirketlere para kazandırmayı amaçlayan ilgili Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin iptalini talep ediyoruz.
Arazi toplulaştırmasının uygulandığı yerlerde çiftçilerin her tarlasından %10 kesinti yapıldı. Ecrimisil ödedikleri hazine yerleri ellerinden alınıp bir araya toplandı. Osmancık köyünde olduğu gibi bu hazine yerleri şirketlerin eline geçiyor.
DSİ'nin kendi açıklamasında olduğu gibi parselizasyon işlemleri araziyi hiç görmemiş taşeron firmalarda çalışanlar tarafından rastgele yapıldı. 7 kişilik komisyonlarda 4 kişi devlet memuru. Çoğunluk oldukları için kararları onlar aldılar. Çiftçilerin itirazları genellikle komisyonda karşılık bulmadı.” şeklinde konuştu.
“BÜYÜK HAZİNE ARAZİLERİ YABANCI ŞİRKETLERİN DE İŞTAHINI KABARTACAKTIR”
Atlı açıklamasının devamında ise şöyle konuştu:
“Bu “Zorunlu Arazi Toplulaştırması” kararının arkasında; son yıllarda bölgede binlerce dönüm arazi alan Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin eşi Özlem Nebati ve Ziya Organik Tarım olduğu dile getiriliyor. Ziya Organik Tarım’ın Edirne, Kırklareli, Tekirdağ ve Gelibolu'da 140 bin dönüm tarım arazisi mevcut. Ziraat Odaları Birliği’ne göre ise bu rakam 250 bin dönümden de fazla. Özlem Nebati’nin ise yine binlerce dönüm tarla aldığı biliniyor. Biliyoruz ki, toplulaştırma uygulanınca büyük hazine arazileri yabancı şirketlerin de iştahını kabartacaktır. Edirne, Tekirdağ, Kırklareli’nde olmak üzere toplamda 2021 yılında 96 bin 334 hektar arazi toplulaştırıldı. Toplulaştırmadaki hedef ise 399 bin 144 hektar alan. Arazi toplulaştırmasıyla tarım topraklarında şirketleşme ve tekelleşme amaçlanıyor. Tarımda tekelleşme gıda güvenliğine büyük bir darbedir. Aynı zamanda ülkemizin bağımsızlığı için büyük tehlikedir. Eğer amaç gerçekten tarım arazilerinin verimli kullanılmasıysa, tarım arazilerini yok etmekten vazgeçsinler. Çiftçiye, üreticiye toprağında üretim yapabilmesi için gerekli desteği versinler. Mera ve tarım arazilerine Organize sanayi yapmaktan vazgeçsinler. Pınarhisar'da olduğu gibi en verimli arazilere çevre yolu yapmaktan vazgeçsinler. Kaynarca'nın en verimli sulak arazilerine yol yapmaktan vazgeçsinler. Bizler, Trakya’daki tek bir insana dahi fayda sağlamayan bu uygulamayı kabul etmiyoruz. Tarım alanlarında şirketleşme ve tekelleşme istemiyoruz. Çiftçinin itirazına rağmen "Zorunlu Arazi toplulaştırması" yapmak zaten maliyetlerden dolayı can çekişen çiftçinin tamamen yok edilmesidir. Çiftçiliğin yok edilmesi, halkı açlığa terk etmektir.”
“TRAKYA ÇİFTÇİSİNİN FERYADINA KULAK TIKAMAKTAN VAZGEÇİN”
Meclisteki basın açıklamasının ardından CHP Kırklareli Milletvekili Fahri Özkan da bir açıklama yaparken, “Zorunlu arazi toplulaştırmasının tarımsal üretimde verimliliği arttırmak amacıyla uygulandığı açıklandı. Ancak uygulamaya baktığımızda çiftçilerimizin ne kadar çok mağdur edildiğini görüyoruz. Hazırlanan derecelendirme haritaları gerçeklikten uzaktır. Yapılan kesintiler ve yer değiştirmeler tamamen haksızlıklar içermektedir. Hazine arazilerinin, araziyi işleyen çiftçiye verilmesi yerine büyük parseller halinde satışa sunulacağı anlaşılmaktadır. Girdi maliyetlerinin yüksek, ürün fiyatlarının düşük olması nedeniyle çiftçilerimiz can çekişmektedir. Trakya’da tarım arazilerinin önemli bir kısmı zaten büyük şirketlerin eline geçmiştir. "Zorunlu arazi toplulaştırması " son darbeyi vuracaktır. Çiftçilerimiz, Danıştay’da dava açtı. Dilekçelerle itiraz etti. Trakya çiftçisi " Zorunlu arazi toplulaştırması "kararnamesinin iptalini istiyor. Trakya çiftçisinin feryadına kulak tıkamaktan vazgeçin. Bırakın çiftçilerimiz, soframızdaki her şeyi üretmeye devam etsin!” ifadelerine yer verdi.
Comments