top of page
Yazarın fotoğrafıHamza Dalgıç

Atatürk’ün Trakya ziyaretleri Görünüm’de!

“Serbest Fırka meselesi”

“Trakya Manevraları”

“Doğru bilinen yanlış”

 

Tarihçi-Yazar Ali Arslan, 1930 ve 1937 yıllarında Kırklareli, Lüleburgaz ve Büyükkarıştan’a gelen Atatürk’ün ziyaret sebeplerini anlatırken, geçmişe de bir kez daha ışık tuttu. 10 Kasım’da girdiğimiz Atatürk Haftası münasebetiyle gazetemize misafir olan Arslan, Atatürk’ün bölgemize yaptığı ziyaretlerinin bilinmeyen yönlerini, doğru bilinen yanlışlarını detaylı şekilde aktardı.

10 Kasım’da başlayan Atatürk Haftası sebebiyle, gazetemize misafir olup Atatürk’ün Trakya ziyaretlerini gazetemize anlatan Tarihçi-Yazar Ali Arslan, doğru bilinen yanlışları da paylaştı.

Tarihçi-Yazar Ali Arslan, 1930 ve 1937 yıllarında bölgemize gelen Atatürk’ün ziyaret sebeplerini anlatırken Kırklareli’nin geçmişine de ışık tuttu.

Atatürk’ün 1930 yılında siyasi sebepler ve 1937 yılında da Trakya Manevraları sebebiyle Kırklareli İl sınırları içerisinde birçok noktada bulunup ziyaretler ve incelemeler yaptığını belirten Ali Arslan, Atatürk’ün, kendisini tren yoluna karşılamaya gelen Lüleburgaz halkının yüzüne perde kapattığı iddialarının da asılsız olduğunu belirtti.

“İLK GELİŞİ TAMAMEN SİYASİ SEBEPLER”

Atatürk’ün 1930’da gelme nedeninin tamamen siyasi sebepler olduğunu belirten Tarihçi-Yazar Ali Arslan; “1930 yılında ki gelişi tamamen siyasi, başka bir şey değil. Bunun üstüne özellikle çalıştık biz. Kırklareli ve Edirne ziyareti tamamen siyasi, peki neden?

1930’da Serbest Fırka kuruluyor malum. Kurulduktan sonra örgütleniyorlar ve Türkiye’de 1930 yılındaki yerel seçimlere katılıyorlar. Serbest Fırka bu seçimlerde ciddi bir başarı da elde ediyor. Bu başarının büyük bir bölümü de Trakya ve Ege’de oluyor.

Serbest Fırka’nın bu başarılı geçirdiği seçim dönemi sonucunda Atatürk bu sonuçları gözden geçiriyor ve bakıyor ki Serbest Fırka, 502 il ve ilçede yapılan seçimlerde 31 yerde seçim kazanmış. Geri kalan her yerde CHP kazanmış fakat Atatürk bunu yine de masaya yatırıyor ve Trakya’da bir açık olduğunu fark ediyor.

Serbest Fırka Trakya’da örgütlenirken Çorlulu Avukat Turgay Şeren’in dedesi Celal Perin’in çok büyük katkıları var. Çorlu, Tekirdağ, Lüleburgaz, Kırklareli ve Edirne’yi Celal Perin örgütlüyor. Kendisi Milli Mücadele döneminde, kısa bir süre önce Bulgaristan’ın Nevrakop kentinden göç ediyor ve kendisi Milletvekili orada. Milli Mücadele’de Atatürk’ün yanında yer alıyor ve Atatürk’ü destekliyor.

Celal Perin’in bu örgütleme çalışmaları meyvelerini veriyor ve Serbest Fırka Lüleburgaz, Vize, Pınarhisar, Üsküp gibi yerlerde seçimi kazanıyor. Kırklareli’nde iki defa sayım yapılıyor ve ikinci sayımda 80 oy farkla Cumhuriyet Halk Partisi seçimi kazanıyor. Daha sonra Havsa ve Uzunköprü’de de Serbest Fırka’nın seçimleri kazandığını, Edirne’de de çok ciddi bir oy aldığını görüyoruz.

Kısaca Trakya’da 6-7 tane İl, İlçe ve Belde’de Serbest Fırka kazanıyor. Bunların üzerine Atatürk trene atlıyor ve bir Trakya gezisi yapıyor. 19 Aralık günü akşam saat 21.45’te İstanbul Sirkeci Garı’ndan trene binen Atatürk; Çerkezköy, Çorlu ve Lüleburgaz üzerinden Kırklareli’ne gidiyor.

20 Aralık günü saat 15.30’da Atatürk, beyaz bir tren ile Kırklareli’ne ulaşıyor ve Kırklareli’nde karşılanıyor. Atatürk direkt olarak Kırklareli Belediyesi’ne ve oradan da CHP Kırklareli İl Başkanlığı’na gidiyor. Kırklareli’ne Lüleburgaz, Babaeski, Pınarhisar gibi çevre ilçelerin parti başkanları ve yerel yönetimleri de geliyor Atatürk’ü karşılamak için. Atatürk, orada tüm parti üyeleri, İl ve çevre ilçelerden gelen yönetimlere çok ciddi ve çok sert uyarılarda bulunup yine çok ciddi ve sert tepkiler gösteriyor ve tüm partililere halkın ihtiyaçlarının geciktirilmemesi, herkesin halkla iç içe olması gerektiği gibi konular üstüne de konuşmalar yapıyor. O gece trende kalan Atatürk Serbest Fırka’dan da birçok kişiyle görüşmeler gerçekleştiriyor.

Ayrıca şunu da belirtmek isterim; o dönem Kırklareli’nde CHP’nin düşüş yaşaması ve Serbest Fırka’nın yükselmesinin temel sebeplerinden birisi, CHP’nin Kırklareli’nde birliğinin bozulması ve parti içi çekişmelerin artmasıdır.

Atatürk ertesi gün, 21 Aralık’ta Edirne’ye gidiyor ve orada ki partililerle de aynı gündem üzerinden görüşüyor. Edirne ziyareti sırasında ise 23 Aralık günü Kubilay Olayı yaşanıyor ve Atatürk apar topar Ankara’ya dönüyor.

Şöyle ekstra bir bilgi verebilirim; Serbest Fırka ilerleyen dönemlerde irticai görüşleri ve faaliyetleri sebebiyle kapanıyor ve bir sonra ki 1934 seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi tek parti olarak seçimlere katılıyor. O dönemde Cumhuriyet Halk Partisi’nin seçimlerde başka bir parti ile rekabeti olmasa da, parti içerisinde bir rekabet söz konusu” dedi.

“1937 YILINDA TRAKYA MANEVRALARI KAPSAMINDA GELİYOR”

Atatürk’ün 2. Dünya Savaşı’nın çıkacağını önceden sezmesi ve Avrupa’ya yakın olan Ege ve Trakya’da askeri manevralar yapılması talimatı verdiğini belirten Arslan; “Atatürk, Avrupa’da çıkacak 2. Dünya Savaşı’nı önceden seziyor. Bu sebeple önce Ege’de askeri manevralar gerçekleştiriliyor ve ardından da 1937 yılı Ağustos ayında Trakya Manevraları gerçekleştiriliyor.

Atatürk İstanbul’dan tekrar Çerkezköy’e ve oradan Çorlu, Saray, Büyükkarıştıran ve Lüleburgaz’a geliyor. 17 Ağustos’ta saat 13.30 gibi trenle Lüleburgaz’a geliyor tam tarih olarak. İstasyon’da o sırada Hava Kuvvetleri’nde görev alan Pilot Sabiha Gökçen ve pilotlar oturuyorlar, çay içiyorlar. Daha sonra Atatürk, 13.30-14.00 gibi buradan otomobille birlikte “eski Çengelli yolu” dediğimiz yolu kullanarak İstasyon’un ilerisinde bugünkü Hükümet Binası’nın oralara gidiyor.

Hükümet Binası’nın tam karşısında, doğusunda bir teyyare meydanı var. Atatürk tam olarak oraya gidiyor. Orada uçaklar var, pilotların trenden indikten son çay içtiği detayını o yüzden söyledim. O güne dair birçok fotoğrafta var. Lüleburgaz’da askeri uçaklar Teyyare Meydanı’na sıralanmışlar ve Atatürk onları denetliyor.

Denetleme ardından Sabiha Gökçen’de uçaklardan birisine biniyor ve Hava Kuvvetleri’nin de katılımı ile Trakya Manevraları devam ediyor. Tüm bunların fotoğrafları elimde mevcut.

Atatürk burada gerekli incelemeleri gerçekleştirip tekrar İstasyon’a dönüyor ve Ovacık üzerinden, Kayabeyli köyünden geçiyor. Ardından Ergene’yi geçiyor ve geçerken de fotoğraf elimde mevcut.

Atatürk, Ergene’yi geçtikten sonra Çivril köyü üzerinden 17 Ağustos 15.30 sularında Büyükkarıştıran’a geliyor. Büyükkarıştıran’da bir okula geliyor fakat okul o sırada tatil dönemi olduğu için Manevraların bir kolunun yönetildiği bir karargah olarak kullanılıyor. Orada bir okul var, eski bir okul ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında yapılmış.

Bu okulun batı tarafında ki sınıfta ilgili subaylar ve Atatürk bir toplantı gerçekleştiriyor. Orada masanın üstüne serili bir Trakya haritası var ve Manevralar buradan inceleniyor. Komutanlar ki altını çizmek isterim; dönemin Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak ve İsmet İnönü’de o sırada Atatürk’ün yanında bulunuyor. Komutanlar orada Atatürk’e bilgi veriyorlar.

Atatürk yaklaşık bir buçuk saat Trakya Manevraları hakkında bilgi aldıktan sonra okuldan çıkış yapıyor. Atatürk çıktıktan sonra Büyükkarıştıran halkı Atatürk’e ayran ve kahve ikram ediyor.

Atatürk oradan otomobil ile Çorlu’ya geçiyor ve Çorlu’da da orduevinde kalıyor.

Atatürk’ün Lüleburgaz şehir içine girmeme sebebi, programın bir plan dahilinde yapılması. Olması gereken saatlerde olması gereken noktalarda bulunuyor Atatürk. Kısaca Atatürk’ün Lüleburgaz’a ikinci gelişi 17 Ağustos 1937 tarihinde yaşanıyor ve Durak Mahallesi’ne geliyor” diyerek tarihe ışık tuttu.

“BU BİLGİ ASPARAGAS”

Atatürk’ün Lüleburgaz ile ilgili doğru bilinen bir yanlışı düzeltmek istediğini belirten Ali Arslan; “Atatürk tren ile Lüleburgaz’dan geçerken tren yavaşlamış ama Atatürk perdeleri kapatmış, kendisini karşılamaya gelen Lüleburgaz halkını görmek istememiş derler. Bu bir yalan.

Atatürk 21.45’te Sirkeci Garı’ndan çıktıktan sonra 20-21-22 Aralık geceleri en uzun gecelerdir. Atatürk o gece saat 05.00-05.30 civarında Lüleburgaz Tren İstasyonu’ndan geçiyor. Orada o saatte zaten kimse yok ve çok soğuk bir gece yaşanıyor.

Sabaha karşı olmasına rağmen karanlık bir hava da hakim ve güneş 07.30-08.00 gibi doğuyor yani arada bir saat aralığı da söz konusu. Atatürk’ün içerisinde bulunduğu tren o karanlıktan geçip Alpullu’ya geliyor ve tren orada duruyor, Atatürk’te dinleniyor. Atatürk’ün Alpullu’da dinlendiği oda da bugün bir müze olarak değerlendiriliyor” diyerek sözlerini noktaladı.

6 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page