top of page
Yazarın fotoğrafıAhmet Güdücüoğlu

DÜNYA SU GÜNÜ  

Bu hafta Dünya Su Günü’nü, geleceğe ait endişelerle dolu olarak kutluyoruz. Birleşmiş Milletler ’in 1993 yılında aldığı karardan bu yana 22 Mart, “Dünya Su Günü” olarak karşılanıyor. Konunun uzmanları bizleri su kaynaklarımız tükeniyor, sularımız kirleniyor, insanlığı su kıtlığı bekliyor, su tasarrufu yapmalıyız diye uyarıyorlar. Bu uyarıları dinleyen bizler, bütün bu olumsuzlukların sorumlusu sadece bizlermiş gibi suyumuzu biraz daha kısma yollarını arayacağız. Su tasarrufunun önemi büyük fakat tükenen su kaynaklarının kirlenmesi, azalması gibi sorunları sadece artan nüfus oranına bağlayamayız. Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı verilerine göre,  1960’da OECD üye ülkelerinde tüketilen toplam suyun yüzde 12’si tek başına sanayi endüstrisine aitti. Bu oran 2000’li yıllarda yüzde 59’a ulaştı.

 Birleşmiş Milletler ‘in 2006 yılı İnsani Gelişim Raporundaki veriler bize, gelişmekte olan ülkelerde yaklaşık 1.1 milyar insanın suya yeterli oranda erişimi olmadığını gösteriyor. Dünyadaki suyun sadece yüzde 2,5 tatlı su. Bu rezervlerin yalnızca yüzde 1’i kullanılabiliyor. Dünya Bankası gibi konuyla yakından ilgilenen birçok kurumun güncel verilerine göre ise Dünya genelinde temiz suya kavuşmak her yıl biraz daha zorlaşıyor. Buna rağmen su talebi 2020 yılında yüzde 40 arttı. 2030 yılında ise Dünya yüzde 40 oranında bir su kıtlığı ile karşı karşıya kalacağı öngörülüyor. Öte yandan kirli su dünya genelinde her yıl başta çocuklar olmak üzere milyonlarca kişinin salgın hastalıklar sebebiyle hayatını kaybetmesine neden olmaktadır. Maalesef Dünya’mız İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki en karanlık dönemini yaşıyor.

 Hayatın kaynağı olan su Dünya’nın 3/4′ünü ve vücudumuzun % 80′inini kaplamaktadır. Su insan için çok önemli. Ama öte yandan da Dünya nüfusunun artması, küresel ısınmaya bağlı iklim değişiklikleri, suyun yeryüzündeki dağılımı, sanayi atıkları ve kullanım şekli, su ile ilgili ciddi sorunların ortaya çıkmasına yol açmaktadır. Dünya’daki tatlı suyun %80 i buzul olarak kutuplardadır. Dünya’daki nehirlerin yaklaşık 2/3ü  sınır ötesi su olarak bir kaç komşu ülke tarafından paylaşılmaktadır. Bu nehirlerin hemen hemen tamamı komşu ülkelerle sorunlara yol açmaktadır. Her yıl yaklaşık 5 milyon insan temiz su ile ilgili hastalıklardan dolayı ölmektedir.2025 yılında Dünya nüfusunun yaklaşık üçte biri şiddetli derecede su sıkıntısı çekecektir. Halen Dünya’da 2,8 milyar insan şehirlerde yaşıyor, bu rakamın 2025′te 4,5 milyara yükseleceği tahmin ediliyor. Şehirler temiz suya daha fazla ihtiyaç duymakta olup aynı zamanda da daha büyük atık su sorununa yol açmaktadırlar. Şehir nüfusunun artması ciddi su sorunlarını beraberinde getirecektir.

 Bölgemizde bulunan Ergene Nehri’nin hayati bir öneme sahip olduğu bir gerçek. Çevre ve sanayi atıklarından dolayı içinde bulunduğu durum içler acısı ve birçok hastalığın nedeni olarak görülmektedir. Yaşam kaynağı olan suyun değeri, temizlenmesi bu gün ve özelliklede gelecekte çocuklarımız için can alıcı bir öneme sahip. Yarınlarımız için acilen temizlenmeye başlatılmalı ve kirlenme nedenleri ortadan kaldırılmalıdır.

 

 

19 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page