Dünya Çocuk Hakları Günü Kutlu Olsun!

Nurettin Korkmaz yazısı...

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 20 Kasım 1959 yılında Çocuk Hakları Bildirgesi ‘ni, ayrıca 20 Kasım 1989’da Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’yi kabul etmiştir. “Çocuk Hakları Günü” 1990 yılından bu yana kutlamaktadır.

Çocuk Haklarına dair Sözleşme’nin temel ilkeleri toplumda çocuklar arasında ayrım gözetmeme, yaşama ve gelişimleri için uygun çevrenin sağlanması ve her durumda çocuğun yüksek yararının korunmasıdır.

Atatürk’ün “Çocuklar her türlü ihmal ve istismardan korunmalı, onlar her koşulda yetişkinlerden daha özel ele alınmalıdır.” veciz sözü, adeta Çocuk Hakları sözleşmesinin özünü oluşturmaktadır. Çocukları etkileyebilecek her kararda, çocuğun üstün yararının korunması yönünde kararlar verilmeli ve her zaman için onların üstün yararına öncelik tanımalıdır.

Çocuk Hakları, tüm çocukların doğuştan sahip olduğu; eğitim, sağlık, barınma, yaşama, oyun,  fiziksel/psikolojik veya cinsel sömürüye karşı korunma gibi hakların hepsini birden tanımlamakta kullanılan evrensel bir kavramdır.

Bugünün küçükleri olan çocuklarımız, yarının büyükleri olacaktır. Bir toplumun en değerli varlıkları çocuklarıdır. 

Dünyada devam eden savaşlardan, göç sorunlarından, depremlerden, doğal afetlerden, yoksulluktan ve yokluktan etkilenen ve maddi imkânsızlıklar nedeniyle çalışmaya itilen çocuklar da bu haklar kapsamında korunmalıdır. Her vatandaşın toplumda çocukların korunması için üzerine düşeni yapması adına, Çocuk Hakları Günün hatırlanması daha da önem kazanmaktadır.

Savaş ve çatışma ortamlarından her zaman en fazla çocuklar zarar görmektedir. Bu vesile ile tüm çocukların iyiliği ve esenliği için şiddetsiz ve çatışmasız bir dünya arzumuzu bir kez daha dile getiriyoruz.

Tüm çocukların “ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal ya da başka bir görüş, ulusal ya da toplumsal köken, mülkiyet, doğuş ve başka bir statü bakımından herhangi bir ayrım yapılmaksızın” haklarına erişmesini toplum olarak savunmalıyız. “Her çocuğun temel yaşama hakkına sahip olduğunu” kabul etmeli ve çocukların “hayatta kalması ve gelişmesi için mümkün olan azami çabayı” hep birlikte göstermeliyiz.

Ülkemizde ve tüm dünyada; yaşanan çocuk hakkı ihlallerinin durdurulması ve çocukların daha iyi bir yaşam sürdürmeleri için öncelikle siyasal iktidarlar olmak üzere tüm sivil toplum kuruluşları, siyaset üstü bir anlayışla meseleye bakmalı ve çocukların maruz kaldığı sorunlara kalıcı çözümler üretmeye çalışmalıdırlar.