LÜLEBURGAZSPOR KÜME DÜŞECEK Mİ?

Dünden devamı

Bir teknik direktör maçlarını şeref tribününden seyreder mi?

Hangi maça gittiysem siz hep şeref tribününden seyrettiniz maçları. Böyle bir teknik direktöre hiç rastlamadım spor hayatımda şeref tribününden tüm maçlarını seyreden teknik direktör sahada ki tüm seyircilerin bu konuda neler konuştuğuna kulak asmadın galiba.

Futbolculara hep soruyorum; Fatih Hoca İstanbul’dan her antrenmanına geliyor mu?

Yok! bazen geliyor, bazen gelmiyor dediler.

Siz maçların lig maçlarının bitimine kadar her antrenmana gelmeniz gerekmiyor mu?

Yazık çok yazık! Lüleburgazspor’a yazık ettiniz. Oysa Lüleburgazspor’lu taraftarlar sizlere güveniyordu. Herkesi hayale uğrattınız.

Herkes bana sorup duruyor; Lüleburgazspor’un hali ne olacak? Diye.

Ne cevap vereyim onlara; her takımda kaliteli futbolcular var. Ve 4-5 tanede tecrübeli futbolcuları var. Aynı zamanda mali güçleri var.

Kulüp başkanımıza defalarca söyledim. Size her ay 70-80 bin TL  para lazım kendinizi buna göre hazırlayın.

Sizlere şunu söylemekte hakkım; İstanbul’dan futbolcu alacağınıza, Kırklareli’nden takımlardan eğer birer futbolcu al veya bunu düşündüyseniz Lüleburgazspor bu durumlara düşmezdiniz. Lüleburgazspor'da bu durumda olmazdı.

+++

Yönetim kurulunun ilk toplantısında ben de yöneticiydim. Bakın dedim, ben ancak tecrübemi be 35 yıllık futbol hayatımı ortaya koyuyorum ve neler yapabilirim onlara anlattım.

1-     Teknik direktörlük yaparım,

2-     Malzeme parası sizlere harcatmazdım

3-     Yemek biz sezon için verebilirdim

4-     Yatma problemini hallederdim

Nasıl yapacağımı anlattım. Hiç birisine para harcamayacak böylece verebilecek hazır paramızı da lazım olan yerlere harcayacaktık.

Ama bana inanmadılar. Kulüpte bir yıl başkanlık yaptım, ne malzeme parası, ne yemek parası, ne yemek parası, ne malzeme parası…

Benden evvel Lüleburgazspor’da yöneticilik yaparken 100 bin TL harcarken, ben ve benim yönetim kurulum sadece 11 bin TL harcadık.

3. ligde kümede kaldık, düşmedik…

Ayrıca başkanlığımda 400 bin TL’de kulüp borcu vardı, vergi borcu vardı onu da ödedik.

Halı sahayı bir lira harcamadan yönetim kurulu olarak sağdan, soldan malzeme topladık.

Ama bizim yöneticileri halı sahayı bir kuruş mali yardım yapmadınız ki…

Efendim ben Tatarköylü Hasan ile ortakmışım. Ayıp ayıp! Ben ve arkadaşlarım halı sahaya yapılan tüm işler benim ve arkadaşlarımın da Lüleburgazspor halı sahayı bitirebilmek için neler yaptık. Sahayı borularla birbirine kaynak yapıp en önemlisi kısmını bitirdik.

Halı sahanın suyunu ve atık suyu için borularla suyu şehir borularına bağladılar.

Kafede ise camları güler camdan aldık. Hatta kullanışlı olsun diye aldığımız camları ısıcam haline getirttik. Çerçeveleri ve kapıları ise de bir arkadaşa yaptırdık.

Demirleri, çimentoyu ise Allah razı olsun müteahhitlerden temin ettik.

Ben ve arkadaşlarım temeli beş kat üzerine attık. Sağlam olsun dedik; bu sahanın (binanın ) projesini 5 katlı olarak attık. Ama etraftan bazı insanlarımız halı sahayı bitireceğimize inanmadalar. Sen bu sahayı bitir, bıyıklarımı kestireceğim.

Renkli tuğlaları ise Küçükkarıştıran’dan yapı marketten temin ettik. Tek’ten Kırklareli Cam’dan boruları (hepsini boyadık).

Halı saha bitti. Milletvekillerimiz açılışa geldi. Işıklar şıkır şıkır yanıyordu. O mahalleye bir güzellik geldi.

Çok üzüldük! Oysa halı saha Lüleburgaz’a hayat verecekti.