Edirnespor’u Türkiye Kupası’ndan elemiştik. Önümüzdeki yıl bu sefer lig maçımız vardı. Saha yine Edirne’deydi.
Alpay Özsu Lüleburgazspor’un teknik direktörüydü.
Ben ise Alpay Özsu’nun yardımcısıydım.
Maç başladı ve Lüleburgazspor 1-0 öndeydi. Edirne seyircisi Lüleburgazpor’un galibiyetine bizim aleyhimize sinirleniyordu.
Soyunma odaları beton tribünün altındaydı. Devre arasında soyunma odalarına gideceğiz de Edirne seyircisi hepsi birden bana ve Alpay Özsu’ya hakaret etti.
Yedek kulübesinden çıktık, soyunma odasına gideceğiz, Edirne seyircisi aynı hakaretlere devam etti.
Tam santra yuvarlağına geldik ben, Alpay hocaya; “ağzında bakla ıslanmıyor. Bizim böyle olduğumuzu kim söyledi. Ben söylemedim. O zaman sen söyledin. Sır saklamasını bilmiyorsun. Açık ağızlısın” dedim.
“Pek iyi” dedim. Bu kadar seyirci nasıl oluyor da sırrımızı öğrendi. Saha çınlıyordu.
Yedek kulübesinden soyunma odasına giderken tüm saha tekrar hakaret ediyordu.
Sesimizi çıkarsak inanın hayatımızın en ağır dayağını yiyecektik.
+
Neyse bir puan almış yenilmezlik unvanımızı korumuştuk.
O maçtan sonra bana aut atışlarını sen yapacaksın, takımı sen ısıtacaksın.
Tüm aut atışlarını Aydın Çelik, hangi taca giderse topu ona atacaksın derdi.
Ali Ahmet’i kati surette yalnız bırakmayacaksın.
Bunu Alpay Özsu kulüpten ayrılana kadar devam ettirdik.
Allah rahmet etlin Alpay Özsu, ölene kadar bu taktiği geri dörtlü bu kuralı devam ettirdik.
Savunmamız çok sağlamdı. Soner 1,81 cm, ben 1.81 cm boyunda, Ali Işık 1,80 boyunda, Ali Ahmet 1,80 boyunda. ikinci ve üçüncü ligde kafa ile hiçbir futbolcu bize gol atamadı.
Bu savunma anlayışını ikinci ligde de devam ettirdik.
+
Bir gece televizyonda Belçika’da oynanan bir maç vardı.
Hiç görmediğim bir ofsayt taktiğini acaba ben yarın sabah bu taktiği tatbik edebilir miyim dedim.
Ertesi sabah takımıma ofsayt taktiğini uyguladım. Soner, İsa, bu taktiğin iki talebesiydi.
Hangi takımla karşılıklı maç yaptık, hepsine bu taktiği yaptık hepsi de bunu yuttu.
Aliahmet ve ben çok iyi oynuyorduk, neden oynamayalım ki senelerce beraber yapışık kardeşler gibiydik.
Onlarca takımda futbol oynadım, Yeşilovaspor-Lüleburgazspor-Adaletspor’da- Özerspor’da- Yılmaz Mahallesi Yılmazspor’da- Manisakaragücü- Sakarya Karagücü-lise takımında…
Sorun bakalım bu kadar zaman futbol oynadım, antrenörlük yaptım, maddi manevi kazancım oldu mu?
Ben antrenörlük yapamazmışım. Sakatlandıktan sonra hele Lüleburgaz Veteran Futbol takımında kesintisiz 20 yıl teknik direktörlük yaptım.
Bir sezonda 42 maç yaptık, hiç yenilmedim.
Ben artık teknik direktörlük yapamazmışım. Yaşlıymışım.
Geçtiğimiz futbol sezonunda Galatasaraylı Fatih Akyel yaptı ya…
İki yıl bebek kulübesine bir kere girmedi. Ben olsam neden kulübeye girmiyorum diye dedikodunun en alasını yaparsınız.
Artık Lüleburgaz’a sevgim-saygım azaldı… Bundan sonra Lüleburgaz’ın yanına uğramayacağım.
Kendime bir amatör takım bulacağım.
Ben bir yıl Lüleburgazspor’da tek Lüleburgazlı futbolcu olarak oynadım. o yıl Lüleburgazspor’dan yalnız takımdaydım.
Allah rahmet etsin, Yalçın Tarzan ve Mehmet Can askerdi.
Onlar gelince Lüleburgazspor’da 3 kişi Lüleburgazlıydık.
Pekiyi yaranabildim mi?
Lüleburgazspor 2. ligten düştü gibiydi. Ama beni çağırdılar. İkinci defa tekrar küme düşecektik az kalsın. Ama beni yine çağırdılar. 3. ligten düşer gibi olduk yine beni çağırdılar.
Sakarya’ya maça giderken kaza yaptık. Ayaklarım kırıldı. Ameliyat oldum. Çok şükür onu da atlattık. Hiçbir yönetici eve gelip “geçmiş olsun” bile demedi.
Keza ikinci kazada ise Balıkesir’den geliyorduk. Bursa yakınlarda, yine bir kaza yaptık. Kimsenin umurunda olmadı. Beni Lüleburgaz Devlet Hastanesi tedavim için Amerika’ya yolladılar.
4-5 ay öğretmenlik yapamadım. Ne milli eğitimden maaşımı alabildim, ne de Lüleburgazspor’dan…
Bir şeyi çok sevmeyeceksin, oluruna bırakacaksın… İlk dört yıl olan mukavelem bitmişti. Yeni mukavele imzalayacaktım.
Oynadığım 4 yıl futbol için hiç para almadım. Bir gün yeter be dedim kendime. Ve yönetim kuruluna gittim. Durumu izah ettim.
Bakın ne dediler; “Sen Lüleburgazlısın, maaş alıyorsun, bizler sizi düşünecek değiliz. Bizler maaş almayanları düşünemeyiz”
Comentários