AK Parti Kırklareli Milletvekili Ahmet Gökhan Sarıçam, su fiyatlarından dolayı protesto düzenleyen sanayi esnaflarını ziyaret ederken, bu fiyat politikasını bir “komünizm zulmü” olarak değerlendirdi. Sarıçam, yakın zamanda Lüleburgaz Belediye Başkanı Murat Gerenli’yi de ziyaret edeceğini ve esnaftan dinlediklerini kendisine anlatacağını da söyledi.
AK Parti Kırklareli Milletvekili Ahmet Gökhan Sarıçam, su faturası fiyatlarından dolayı protesto düzenleyen sanayi esnaflarını ziyaret ederek sorunlarını yerinde dinledi.
Trakya bölgesindeki diğer emsallere oranla su faturalarında her alanda ciddi bir artış yaşandığını belirten Sarıçam, iş yerindeki su tüketimini evdeki tüketim kadar yapan esnaflara zulmedildiğini belirtti.
İnsani bir ihtiyaç olan suda uygulanan bu fiyat politikasına esnafın çok tepkili olduğunu belirten Ahmet Gökhan Sarıçam, belediyelerin fiyat tarifelerini belirlerken insafı da gözetmesi gerektiğinin altını çizdi.
AK Parti Kırklareli Milletvekili Ahmet Gökhan Sarıçam, gelirini belediyenin sağladığı su üstünden elde eden işletmelere yüksek fiyatların uygulanmasının normal olduğunu, fakat söz konusu işletmelerin genelde tamirat ve talaşlı üretim yaptığının altını çizdi.
Bu fiyat politikasını bir “komünizm zulmü” olarak değerlendiren Ahmet Gökhan Sarıçam, yakın zamanda Lüleburgaz Belediye Başkanı Murat Gerenli’yi de ziyaret edeceğini ve esnaftan dinlediklerini kendisine anlatacağını da söyledi.
“ESNAFIN TEPKİSİ VAR”
Esnafın bu fiyat politikasına tepkili olduğunu belirten AK Parti Kırklareli Milletvekili Ahmet Gökhan Sarıçam; “Normalde belli periyotlarda esnaf arkadaşları ziyaret ediyoruz. Hem ekonomik sorunları hem de iş hayatlarındaki engelleri kendilerinden dinliyoruz. Sanayi esnafı, belediyenin su fiyatlarında yapmış olduğu artıştan ciddi oranda etkilendiklerini ve aylık olarak önemli oranda sarsıldıklarını dile getirdiler.
Bu sadece su fiyatında bir artış değil, Trakya bölgesindeki diğer emsallere baktığımız zaman çok ciddi artışlar yaşandığını belirttiler. Bunların bir kira miktarı kadar bütçelerine zarar verdiğini ifade ettiler. Biz de bunun için kendilerinden bilgi almak adına buraya geldik ve kendilerini ziyaret ettik.
Burada otomotivden demirciliğe kadar birçok esnafla görüştük. Malum bu yerlerde 2 ila 8 kişi arasında çalışan insan sayısı var. Burası bir fabrika değil. Burada genelde tamirat ve talaşlı üretim olduğu için, su tüketimlerinde yapmış oldukları işle ilgili değil günlük evdeki tüketim kadar tüketiyorlar.
Bunun için; insani bir ihtiyaç olan suya neden bu kadar fahiş bir fiyat ödedikleri konusunda kendilerinin bir tepkileri var. Bu arkadaşlarımız evlerinde günlük ihtiyaçlarını karşılarken ödedikleri bedelin yaklaşık 10 kat fazlasını bu bölgede ödüyorlar.” dedi.
“ESNAFLIĞIN NASIL BİR ŞEY OLDUĞUNU BİLMİYORLAR”
Belediye yetkililerinin esnafları anlamadığını belirten Sarıçam; “Belediyeler bu konu ile ilgili farklı bir fiyatlandırma yapmak istediklerinde insafı da gözetip “burada bir para kazanılıyor, para kazandığınız için de normal bir eve göre üç beş kuruş fazla verin” derler. Kendileri de buna zaten itiraz etmiyor.
Fakat aşırı bir su tüketimi yapan, imalatı su ile ilgili olan müesseseler su ile para kazandıkları için, belediyenin suyundan ciddi bir katma değer elde ettiği için bu tür müesseselere suyu çok daha fazla satma hakkı doğar. Çünkü işletme bu suyu işleyerek bir kazanç sağlar.
Gel gelelim ki evde harcadığı su ile işte harcadığı su aynı olan işletmelere insaflı belediyeler tarafından konut-ticarethane ayrımına tabii tutulur ve çok az bir ücret alınır.
Şimdi buradaki imalathaneleri, küçük atölyeleri, tamirhaneleri, gayrisıhhi müessese sınıfına sokup bir fabrika muamelesi yapmak, burada günlük işlerini yapan esnafa zulmetmek olur. Muhtemelen bu ayrımı Trakya’da tek yapan belediye olan Lüleburgaz Belediyesi yetkilileri bu ayrımın farkında değiller ya da bugüne kadar ticaretle hiç uğraşmamışlar, esnaflığın nasıl bir şey olduğu konusunda hiçbir bilgileri yok.” ifadelerini kullandı.
“İNSANLARA BU KOMÜNİZM ZULMÜ YAPILMAMALI”
Sözlerine devam eden Sarıçam; “Eğer kendileri buraya gelir, bu arkadaşların yağ ve çamur içinde nasıl çalıştıklarını görürlerse inanıyorum ki onların da vicdanları harekete geçecektir. Onlar da konutla ticari ayrımına geri dönüp bu aradaki zulme dönüşen su fiyatlarının farkını istemeyeceklerdir.
Onlar bizim insanlarımız, onların da vicdanı olduğuna inanıyoruz. Onların da sokağa çıktıklarında diğer insanlara karşı merhamet gösterdiklerine inanıyoruz. Biz onları kesinlikle farklı bir şekilde değerlendirmiyoruz.
Bu kapsamda; su kaynaklarımızı iyi değerlendirmek, su tonaj değerlerine bakarak bu müesseselerin gayrisıhhi müessese sınıfına sokulacak kadar çok su tüketen yerler mi, yoksa normal bir ticarethane kadar su tüketen yerler mi olduğuna bakmak önemli.
İnsanlara bu komünizm zulmü yapılmamalı. Ben belediye yetkilileri ve Belediye Meclisi üyelerinin bu hatadan döneceğine, su maliyetlerinin düşürüleceğine inanıyorum. Kamunun görevi para kazanmak değildir. Belediyecilik kar amacı ile yapılmaz. Bu zulüm devam ederse bu işletmeler kapanır, bunun sıkıntısını da yalnızca Kırklareli ve Lüleburgaz değil, tüm Türkiye çeker.
Ben inanıyorum ki Lüleburgaz Belediyesi bu yaptığını düzeltecek, yüzde 1000’i aşan zamları geri çekecektir. Ben bu arkadaşlarımızın bu insafa sahip olduklarını biliyorum. Muhtemelen kendileri buraları görmediği için, buralarda yaşananlardan bir haber. Ben bizzat belediye başkanımızı da ziyaret ederek sizlerden dinlediğim bu sorunları kendisine aktaracağım.” diyerek sözlerini noktaladı.
Comments